
Ömrünü Milletine Vakfetmiş Büyük İnsan Milli G
örüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamızı Vefatının 10. Seneyi Devriyesinde Rahmet, Minnet Ve Şükranla Yâd Ediyoruz

Başkan Zerdeci açıklamasında, “Türkiye ve Dünyadaki konjonktürel gelişmeler ışığında her fırsatta ‘Milli ve Yerli’ kalkınma hamlesinin önemini ifade eden, dışa bağımlılık yerine ülkemizin zengin yeraltı ve yerüstü kaynak ve potansiyelinin harekete geçirilmesini savunan, ‘Yeni Dünya Düzeni’ adı altında Siyonist küresel güç odaklarının artarak devam eden ekonomik, ticari ve politik risk ve tehditlerine karşı “toprak ayağımızın altından kayıyor” şeklinde milletimizi sürekli uyardı. Erbakan Hocam mevcut ekonomik darboğazı, borç sarmalını, dış politikadaki gelişmelerin ortaya çıkardığı kaotik durumu her vesilede yıllar öncesinden üzerine basa basa dile getiren ve gerekli önlemlerin alınmaması durumunda “dövecek dizimizin kalmayacağını” ifade etti. Bizlere ‘Dünden Bugünü Anlatan’ Türkiye Cumhuriyeti 54.Refahyol Hükümeti’nin Başbakanı ve Milli Görüş Lideri Prof.Dr. Necmettin Erbakan Hocamızı vefatının 10. sene-i devriyesinde rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyoruz. 1969 yılında milletimizin sinesinden doğan ve birinci kırk yıl boyunca temsil ettiği milyonların saygınlığına hiçbir halel getirmeden, büyük onurla “Milli Görüş” bayrağı altında siyaseti; milli, manevi, ahlaki, fikri değerler ile birlikte erdem ve samimiyet temelleri üzerine inşa eden, ülkemizin ve milletimizin bütünlüğünü, kardeşliğini ve ‘Yeniden Büyük Türkiye’ hedefine ulaşmayı şiar edinen Erbakan Hocamız ’ın ortaya koyduğu alternatif fikir, proje ve çözüm önerileri bugün daha iyi anlaşılmaktadır” dedi.
Başkan Zerdeci, ““Milli Görüş ”ün bir teori değil, gerçek anlamda hizmet

Başkan Zerdeci, “Erbakan Hocamız ‘ın Başbakanlığında yapılan efsane hizmetlerle ülkemizin yüz yüze olduğu sorunlar bir bir çözüme kavuşturulmuş, ülkemiz bunun sonucu olarak büyük bir iç borç sarmalından kurtarılmıştır. 1997 yılı sonunda 58 milyar dolara çıkması söz konusu olan yüzde 200 faizli, dört ay vadeli korkunç borç canavarını 54. Hükümet tamamen ortadan kaldırmıştır. 1996 yılı sonunda, borcu, 45 milyar dolar değil, 22 milyar dolara indirmiş, 1997 yılı sonunda da 58 milyar dolar değil, 15 milyar dolara inecek şekilde her şeyi tanzim etmiştir. Ayrıca, 50 yıldan beri ilk defa, bu denk bütçeyi fiilen yürütmüştür. Diğer yandan, 54. Hükümet döneminde milletimize en büyük refah payı verilmiştir. Köylümüze bir önceki mahsul yılına nazaran yüzde 312 fazla ödeme yapılmıştır. Aynı şekilde memurlarımızın refah payı, bir yılda 100 alan memura 250 verecek şekilde artırılmıştır. Yine esnaflarımızın imkânları genişletilmiş, emekliler, dul ve yetimlere büyük refah payı ayrılmış ve bilhassa, çalışan insanlarımıza, işçilerimize de bir yıl içerisinde, yüzde 104 reel artış sağlanmıştır. Bunlar, milletimiz tarafından yıllardan beri hayal edilen; ama hiçbir zaman gerçekleştirilemeyen büyük ve parlak hedeflerdir. 54. Hükümet, “Önce Millet” anlayışıyla bunları birer birer gerçekleştirmiştir. Ayrıca bütün bu adımlar atılırken de acı reçeteler kullanılmamış, ülkemizin bozulmuş dengeleri yeniden rayına oturtulmuş, vatandaşlarımızın refah düzeyi yükseltilmiştir. Bu eksende, bölgesel kalkınma projelerini desteklemesi, yeni alternatif yatırımlarla sürdürülebilir ekonomik kalkınma için milli kaynak paketlerine yönelmesi, dar gelirli milyonların refah seviyesini yükseltmesi, havuz sistemi sayesinde Devlet kurumlarını yüksek faiz ödemelerinden kurtarması ve ilave kaynak oluşturması Türkiye’de muazzam bir ekonomik canlılığın ortaya çıkmasına vesile olmuştur. Böylece refah düzeyi ve gelir dağılımı gibi konularda adil ve kapsayıcı politikalar ortaya koyarak bir avuç mutlu azınlık yerine, tüm toplumun refah düzeyini artırarak özellikle dar gelirli işçi, memur ve emeklilerin rahat nefes almalarını sağlamıştır. Dar gelirli milyonların refah seviyesinin yükselmesi, piyasada alım gücünün artmasını sağlayarak esnafın, işadamının, üreticinin de işlerinin artmasına neden olmuş ve böylelikle tüm ekonominin çarklarının dönmesine vesile olmuştur. O dönemde yaşanan bolluk ve bereket halen daha her kesimden insanımız tarafından dile getirilmektedir.